ADRIEN BRODY
ADRIEN BRODY IN TOWN…
Yazı: Alexander Kokoskeriya
2002 yılında sinemada Piyanist filmini ilk olarak izlediğimde hayatıma çok önemli bir anı kattığımı hissetmiştim aslında. Ama pekala hiçbir şekilde filmde başrol oynayan Adrien Brody’nin bu kadar yakınına düşebileceğimi tahmin edemezdim.
Sıcak bir yaz günü Emiliano Zapata deri firmasından yeni katalog çekimleri için beni moda direktörü olarak istediklerini söylediklerinde kıyafet hazırlayacağım kişinin Adrien Brody olduğunu tahmin etmezdim. Benim için heyecan iki kat büyüktü çünkü annesi de babası da opera sanatçısı olan biri olarak filmden etkilenme katsayım oldukça yüksekti. Sonra Adrien Brody’nin Oscar heykelciğini de kucaklamasının ardından oyuncuya bu zamana kadar biriken saygı katsayısı hayli tepedeydi. Bu nedenle konuşmanın ardından sonraki üç ayda oyuncunun Los Angles’taki moda editörüyle yazışmalara devam ettim ve Adrien Brody’le çalışacağım ve aynı zamanda tanışacağım gün geldi çattı.
EMILIANO ZAPATA 2014 SS
Kaldığı otelin önüne gittiğimde kendi kendime nasıl bir giriş yapacağımı düşündüm. Kapıyı çaldığımda büyük olasılıkla koruması açacak, kendimi tanıttığım an beklememi söyleyip Adrien’e haber vermek için bekletecek diye düşünüp onunla buluşmadan birkaç dakikam daha olacağı için sevinirken heyecanımı en diplere gönderip kapıyı çaldım ve kendimi hazırlamaya başladım. Ben güvenliğe göre konuşma hazırlayıp karşımda direk Adrien Brody’i görünce bir afalladım. Ama o aksine o kadar rahattı ki, o sıcak selamlamasının hemen ardından “What’z up dude” diye konuşmayı devam ettirsem belki de hiç şaşırtıcı olmazdı. Ama yine de bu sıcaklığının yanında gayet resmi, sakin ve cool tavırlarının kombinasyonu onu daha fazla özel kıldı.
- EMILIANO ZAPATA 2014 SS
Ardından İstanbul’a birlikte geldikleri kız arkadaşı Lara Lieto salona geldi ve birbirimizin Rus olduğunu anlayınca Rusça konuşmaya başladık. İnsanın anadiliyle muhabbet kolaylaştırması çok zor olmadığı için biz bir anda başladık Lara’yla konuşmaya. Bir süre sonra dilimizden bir şey anlamadığı için sıkılmaya başlayınca İngilizce devam etmemizi rica etti ve biz İstanbul-Los Angles-Moskova üçgeninde konuşmaya başladık. O gün başlayan konuşma burada olduğu hafta boyunca hiç kesilmeden sürdü.
EMILIANO ZAPATA 2014 SS
Çekim için İstanbul’da kaldığı günler boyunca şaşkınlık geçirdiğim anların hepsinin Adrien’in normal bir insan tepkisi vermesinden kaynaklandı. Her turist gibi Kapalıçarşı gezisi yapmak istedi. Şoförlü arabası onu otelinden alıp Eminönü’e getirdi. Alışveriş yaptıktan sonra ise geliş yolunu bildiğini ve otele kendi dönmek istediğini söyleyip arabanın anahtarlarını istedi. İkinci şaşkınlığım ise çekim günü kıyafetleri denerken saçlarına bir göz atıp “Hadi keselim” demesinde yaşandı. Çekime başlamadan kendini setin saç tasarımcısı Nuri Şekerciye emanet etti. Makyajda ise sevgili Hamyet Akpınar son rötüşlerine deyiyordu. Dışarda büyük bir sabırsızlıkla moda fotoğrafçısı Çiler Erbil ekibiyle son ışık testleri yaparken kafamı dışarıya uzatıp emin bir şekilde: ‘Galiba başlayabiliriz arkadaşlar’ deyip, teker teker sahne planlamasını gözümün önüne getirerek ‘start’ düğmesine bastık. Gün boyu sette denediği lokumlardan en çok çikolatalı olanı beğenmesine ise şaşırmadım.
EMILIANO ZAPATA 2014 SS
Çekimin son günü Avusturya konsolosluğunun içindeki eski bir piyanonun tuşlarında elini gezdirmeye başladı. Çaldığı şarkının Piyanist filmindeki Chopin bestesi olduğunu anlayınca işte o hissettiğim özel anının bu an olduğunu anladım. Bir yandan kendimi Chopin’e teslim ederken diğer yandan Adrien’in çekimler sırasında bana dediğini düşünüyordum “Her rolle Oscar alamazsın, benim yeteneğimi piyanist rolü ortaya çıkardı, bu yüzden hayatınızın rolünü iyi seçmek lazım, geleceğinizde büyük önem taşıyor.
FOTOĞRAFLAR ÇİLER ERBİL
MODA EDİTÖRÜ ALEXANDER KOKOSKERIYA
MAKYAJ HAMİYET AKPINAR
SAÇ NURİ ŞEKERCİ
MODA EDİTÖRÜ ASİSTANI AZİZ AKÇAKIL
