İYİ Kİ DOĞDUN UZAY…

By  |  0 Comments

OBEN-BUDAK

SENE 1992, ailemle birlikte Antalya’ya tatile gitmişiz. 10 gün boyunca çekirdek aile olarak deniz, kum, güneş yapıp kış dönemine hazırlanacağız. Aynı odada kaldığım abimle aramda 10 yaş olduğu için zaten anlaşamıyoruz, yanımızda taşıdığımız küçük teypte onun istedikleri çalacak-benim istediklerim çalacak derken sürekli kavga çıkıyor. Abim hastası olduğu black metal gruplarını dinlemeye çalışırken, o duşa girdiğinde ben o sıralar bayıldığım INXS albümü X’i koyuyorum yanımızdan hiç ayırmadığımız teybimize. Grubun yorumu bana oldukça rock gelse de abim tarafından “pop” olarak nitelendirilmek beni delirtiyor. Daha sert birşeyler alabilmek için yakınlardaki kasetçiye gidiyorum ki o zaman Sertab’ın ilk albümü ‘Sakin Ol’la karşılaşıyorum. Sezen Aksu’nun bir konserinde Sertab’ı izleyip sesine hasta olmuşluğum var, bu yüzden abimi gıcık etmek adına alacağım rock albümü bütçesiyle Sakin Ol’a yatırım yapıp odaya dönüyorum.

Oben Budak 

O albüm sayesinde tanıdığım Uzay Heparı yıllar boyu favorim oldu sonra. Sakin Ol’u kaç sene dinledim bilinmez. Ardından Deli Kızın Türküsü zamanı geldiğinde beni etnik müziğin içine bu kadar kolay çekebilen aranjeler olmasına şaşırmıştım doğrusu. Sude’yi dinlerken çalınan davulları dinliyor ama bir yandan da şarkının fonuna döşenen beat’lerle dans etmekten geri alamıyordum kendimi. Sude gibi güçlü bir girişten sonraki şarkı “Masum Değiliz’in o yaşlarda bile içime işlemesi tesadüfi değildi tabii ki.

O albümden birkaç ay sonra piyasaya sürülen Levent Yüksel çalışması Med Cezir ile artık Uzay Heparı ismi sonsuza dek hafızalara kazınıyor. 2013’e gelindiğinde her şarkısı ayrı sevilen bir albümle karşılaşmak imkansızken, daha 1993’te Uzay kimsenin hayır diyemeyeceği işlerle karşımıza çıkıyor. Hatta öyle ki onun müzik dehasına usta Onno Tunç bile kayıtsız kalamıyor ve Levent’in albümündeki iki bestesine (Uçurtma Bayramları ve Beni Bırakın) aranje yapması için Uzay’a güveniyor.

Aynı senelerde Sezen Aksu, Sertab Erener ve Levent Yüksel konserleri moda oluyor İstanbul’da. Parası olanlar Dalmaz Center’da yemek eşliğinde bu müthiş gösteriyi izlerken aylar sonra konser dizisi Bostancı Gösteri Merkezi’ne taşınıyor. Konserlerde Uzay’ın enerjisiyle tanışıp, bir de Sezen Aksu’yla atışmalarına kahkahalarımı tutamayınca işlerini takip etmeye başlıyorum.

Yine aynı sene çıkan Aşkın Nur Yengi albümü Sıramı Bekliyoum’da Avarem, Bir Zaman Hatası gibi şarkılarda işini konuşturan Heparı, 1994’te Nükhet Duru’nun en farklı albümü Geberiyorum da varlığını gösterdi. Zamanının çok ötesinde yaptığı şarkılar Sertab Erener’in efsanevi albümü “La’l ve Demet Sağıroğlu Kınalı Bebek’le son buldu bulmasına da ürettiği şarkılar ilk günkü tazeliğini koruyor. Serserim Benim çalarken hüzünlenmeyecek, Küçüğüm’ü dinlerken burnunun direği sızlamayacak çok az kişi vardı. Sezen Aksu’yu bu kadar iyi yansıtabilen nadir kişilerden olan Uzay’ın ona sadece bir albümde eşlik etmesi de hayatın kötü bir ironisi.

Sezen Aksu ekibinin geri kalanıyla bir gün tanışıp ya da çalışıp bir araya gelsem de Uzay Heparı’yla hiçbir zaman bir araya gelememiş olamanın hüznü içimde kalacak. Yan yana gelip ona Türk müziğe olan katkılarında dolayı teşekkür etmeyi isterdim. Bu yüzden hazır doğum gününü içeren Temmuz sayısını ona ayırmışken, yaptığı devrim niteliğindeki albümler için binlerce teşekkür etmek isterim kendisine. Bir gün, bir yerlerde karşılaşabilmek ümidiyle; iyi ki doğdun Uzay

uzay+hepar+sonsuzluk

Related Images:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *