MODERN ROMANTİK : TAMER ÇOĞAL
Alexander: Kendi adını taşıyan erkek moda markan var. Tamer Çoğal markası nasıl doğdu? İlk koleksiyon hakkında neler söylemek istersin?
Tamer: Aslında bu güne kadar kendi markamı hiçbir ticari kaygı olmadan sadece şov amaçlı organizasyonlarda görüceye çıkardım. Ama her zaman esas ele aldığım ilkelere gelince; “giyilebilirlik, rahatlık ve fonksiyonellik” oldu. Milano’da sergilediğim koleksiyonum bu bağlamda açıkçası ikinci koleksiyonum. Koleksiyonda gerçekten de ruhumu yansıttığıma inanıyorum. Renkli ama akışkan ve uyumlu, maskülen ama hafif frapan, sade ama detaylarda çarpıcı bir koleksiyon sunduğuma inanıyorum. Kendimi hep minimal bilirdim ama gördüm ki o kadar da minimal değilmişim ☺
Alexander: Tamer Çoğal’nın tasarımlarını tercih eden erkeklerin stili ve karakterleri nasıl? Kimin giymesini istersin?
Tamer: Hep dile getirdiğim gibi ve koleksiyonun da adından anlaşıldığı gibi “Sehirli Maço (Urban Macho). Açıkçası stil başlı başına karakterin dışa yansımasıdır. Ben de karakterini dış görünüşüne yansıtmaktan çekinmeyen, iddialı, detaycı, çarpıcı ve en önemlisi cesur erkeğin tercihi olan bir tasarım markası olmayı hedefledim. Özenin değil gerçekten hissedenin tercih ettigi bir kimlik yaratmayı esas aldım. Günümüzde kimin giymesini isterdim diye düşündüğümde ülkemizden ilk aklıma gelen isim Halit Ergenç. Her zaman kendinden emin, özenli ve karizmatik. Yabancı bir isim düşündüğümde de aklıma ilk gelen Jared Leto. Asi, özgüveni yüksek ve marjinal.
Alexander: Türk erkeklerin stillerini ve stile bakışları nasıl buluyorsun? Neler eksik, neler fazla?
Tamer: Ben stilden çok moda anlamında ciddi yol katedildiğine inanıyorum. Eskiden maalesef taklit üzerine kurulu bir moda anlayışı hakimdi ve Türk erkekleri özelikle İtalyan modasını iki yıl geriden takip ediyordu. Ancak artık modanın taklitten ibaret olmayıp toplumsal yapımızdan da gelen unsurlarla harmanlanarak Türk erkeklerinin kendi stillerini yaratmaya başladığına inanıyorum. Bu da tabii ki bir Türk tasarımcı olarak beni çok motive ediyor. Erkek modası anlamında kesinlikle daha vizyonlu olunduğuna inanıyorum. Ancak ‘couture’ anlayışın halen erkek modasında bizim toplumumuzda hak ettigi noktaya gelmediğine inanıyorum. 1mm’lik bir proporsiyon farkının neleri değiştirebileceği maalesef halen kabul edilmiyor. Eksiklerimiz tabii ki var. En başta erkek modasına yön verecek tasarımcılarımız eksik, moda dergilerinin sayısı oldukça az. Erkek modasına ilişkin merak uyandıracak unsurlar eksik. Fazlalıklara gelince; bence moda anlamındaki tek fazlamız korkularımız, kaygılarımız ve etrafımızdaki yorumlara yönelik aşırı umursama duygumuz. Dediğim gibi stil karakterin dışa yansımasıdır ve bunu en özgür şekilde yansıtmamızı gerektiği inancındayım.
