
MOSKOVALI ERKEKLERİN MODA İLE İMTİHANI
1917’de gerçekleşen Rus Devrimi, ülkede gustosu ve stili olan tüm burjuvazi mensuplarının katledilmesine, onların yerine daha küçük merkezlerden ana kentlere göç olmasına sebep olunca modern giyim konusunda Rusya büyük bir yara aldı. Bu göçle beraber insanlara 80 sene boyunca istediği gibi giyinmeye imkan vermeyen kominist bir ülke politikası geliştirildi.
Kemal Tarba /Moskova
Devrim zamanında öğrenciler Lenin’in yönetimi tarafından tasarlanan lacivert renkte üniformaları giymek zorunda bırakılmıştı. Çalışan insanlar ise hepsi tek tip banka memurları gibi, çoğunlukta gri ya da siyah renklerden oluşan gardropları vardı. Mesela hafta sonu için rahat giyim adına bir şey yoktu, insanlar sadece eşofman giyebiliyorlardı. 80 sene süren kominizm sırasında Rusların giyim konusunda bir tarzının olması neredeyse imkansız hale geldi. Demirperde kalkınca normal olarak markacılık başladı. Rusların abartılı giyimlerinin altında, yılların getirdiği bu baskılar var aslında. Bu nedenle yeni nesil annesine babasına bakarak giyinemiyor, kimseyi örnek alamıyor. Kıyafet konusunda sokakta, okulda, iş yerinde ve haftasonu dahi ister istemez batılılaşma söz konusu.
Moskova’daki yeni genç şehirli erkeklerin, gerek kıyafet stillerine gerek yaşam tarzlarına, ülkenin tüm tarih izleri yansımakta, bu yüzden burada eklektik bir tarz hakimdir. Modayı takip ediyorlar ama rahatlarını da önemsiyorlar. Metropolun hızlı ritmine ayak uydurmak için, gün içinde defalarca metro kullandıkları için rahat olmayı tercih ediyorlar. Bu anlamda New York’la benzerlik taşıdıklarını söyleyebiliriz.
Dünyada her şehirde olduğu gibi Moskova da farklı semptler ve caddelerden oluşuyor. Bu semptlerin kendine has sokak modası ve stilleri bulmak mümkün. Tverskaya ve Stoleshnikov gibi ünlü ve kalabalık sokaklarda, tıpkı New York’taki Soho ve Williamsburg’da olduğu gibi bohem giyim tarzı, Bolshoi Dmitrovke ve Krasniy Oktiabir caddesinde hipster ve Londralı Dandy yaşam tazı ve modası esmekte.
Eskiden erkekler ‘total look’ dediğimiz D&G, GUCCI, ARMANI gibi markalardan tüm kombini seçip giyiyorlardı, buna bir nevi markacılık düşkünlüğü de denilebilir. Şimdi ise öğrenciler ve çalışanlar daha pratik, fiyat olarak daha ulaşılabilir ve daha rahat parçalar seçip günlük stillerini oluşturabiliyorlar. Bu yüzden Moskova sokaklarında artık sıklıkla ‘smart casual’ Preppy stiline rastlamak mümkün. Bununla beraber yüksek fiyatlı tasarım markaları artık rahat bir şekilde daha düşük fiyatlı markalarla karıştırıp gardrobunuzu oluşturabiliyorsunuz.
Moskovalı şehirli erkekler alışverişe bayılıyorlar. Şehirde, dünyadan ne kadar ünlü marka varsa hepsinin kendi özel butiği bulmak mümkün. Her sene özel koleksiyonları mağazada sevenleriyle buluşturan bu markalar ayrıca MOSCOW FASHION WEEK’te de estiriyorlar. Bu butikler dışında Moskova’da ‘cool’ dediğimiz, daha niş ve dünyaca ünlü Rick Owens, Ümit Benan, Ann Demeulemeester, Acne, Edwin, YMC, Comme Des Garcons, Maison Martin Margiela gibi markaları da bulmak artık çok kolay. Sanırım Moskova moda dünyasının en tuhaf tarafı ise bütün bu tasarım markaları artık H&M, GAP, Topman, Zara, He by Mango ve Uniqlo gibi dünyaca ünlü ama düşük fiyat politikasına sahip markalar ile kombinleyip giyilmesidir. Sonuçta moda, geçen bir kavram, stil ise kalıcıdır ve marka hatta statü seçmeden yaşamına devam eder.
Genel olarak bugün Moskova sokaklarında gördüğünüz kişinin şehirden olup olmadığını anlamak konusunda zorlanabilirsiniz, çünkü stilleri dünyanın herhangi bir yerindeki gençlerle neredeyse aynı. Bunun dışında Dmitriy Loginov, Gosha Rubchinskiy, Oleh Ovsiev ve Leonid Alekseev gibi Moskovalı tasarımcılar tasarım konusunda dahi sayılıyorlar. Onların sayesinde modayı ve stili takip eden, şehirli gençler farklı bakışlara sahip olabiliyor.