SON CENTİLMEN : ENGİN HEPİLERİ
Engin Hepileri en cool oyunculardan. Reklamlarla başlayan oyunculuk hayatı popüler dizilerle devam etti etmesine ama o asıl birikimini şanı şerefli yürüttüğü tiyatro sahnelerinde yaptı. Bu yüzden karşımıza hangi rolle gelse onu fena halde kabul ediyoruz. İntikam’ın büyük başarısının ardından Kazım Koyuncu’nun hayatının anlatıldığı yeni filmin çekimlerine başlayan Engin Hepileri’yi geneli Karadeniz’de çekilen sahnelerinin tatil gününde yakaladık.
Röportaj Oben Budak
Her karşılaşmamızda pozitif duruşu ve sıcakkanlılığıyla dikkatimi çeken oyuncu bu sefer çekim alanına geldiği zaman yüzü düşüktü. Bir kahve içip açılır herhalde derken “Okudun mu haberleri” diye söz başladı. Yakın tarihte biten evliliğinin ardından çıkan ilk gazete haberi bizim çekim gününe denk gelmişti. O ana kadar sabah vakti ayılamamış her halde diye düşündüğüm oyuncunun üzgün olduğunu anlamak beni de üzdü. Hem yalan haberin çıkmasına hem de haberde adı geçen eski karısı ve oyuncu arkadaşını strese soktuğu için üzgündü. Ben ise genel olarak haberim çıksın da nasıl olursa olsun mantığına alışkın olduğum için Engin’in bu halini yadırgadım. Son Centilmen diye kapağa boşuna yazmadık, kendisi bütünün içinde olabilir ama farklı yeri her hareketiyle hissediliyor.
Biz seni Kampüsistan’da zirzop, eğlenceli biri olarak tanıdık, keza reklam filmlerinde de hep bir aksiyon vardı. Fakat seni tanıdıkça öğreniyorum ki ağır başlı, salon beyefendisi tarafın da var. Seni ekrandan tanıyor olmak çok sağlıklı değil, bu yüzden sana soruyorum, sen nasıl birisin?
Sakin biriyim. Galiba Güvenli olduğum noktalarda, yani ailem, sevdiğim arkadaşlarımın yanındayken enerjimi daha rahat dışarı çıkarıyorum. Set oramına da alışmam için biraz süreye ihtiyacım vardır. Adım atarken temkinlli, ağırbaşlı tarafım da var. İçimde o senin dediğin eğlenceli çocuk da var. En rahat olduğum yerlerden biri kamera önü olunca, ekranlara yansıyan kısmı da bu oluyor sanırım. Dolayısıyla içimdeki zirzop çocuk bir anda çıkıveriyor. Ama bunun bendeki karşılığı hep öyle değil. Hayat hep eğlenceli değil, bu yüzden genelde sakin, huzurluyumdur.
Tiyatrocuların içinde bu adamlardan bir sürü mü oluyor yani, farklı rolleri oynarken o adamlarımı çağırıyorsunuz içinizden?
Yok hayır. Oyuncu olarak baktığında içinde bütün duyguların olması gerekir zaten. 18 yaşını geçtiysen dünyadaki bütün duyguları az-çok tatmış bir dönemdesin demektir. Bize okulda verilen bir örnek vardır, Yıldız Hoca hep söylerdi. Öldürme duygusunu nasıl bileceğiz hocam, diye sorduğumda demişti ki; Yazın 35 derece sıcaklığında sivirisineğin odana girdiğini ve seni rahatsız ettiğini düşün. Sinirle kalkıyorsun, onu yarım saat boyunca takip ediyorsun ve sonunda onu öyle bir zevkle öldürüyorsun ya işte o, derdi. Dolayısıyla öldürme duygusunu da biliyoruz aslında, tamamen algılamak ve fark etmekle alakalı. Oynayacağım karakterin neyi yaşaması gerekiyorsa ben o duyguyu biliyorum. Aynısını olmasa bile bendeki karşılığını biliyorum.
En çok merak ettiğim konuya geçelim mi? Kazım Koyuncu’nun hayatını anlatan bir filmde oynuyorsun, nasıl geçiyor çekimler?
Evet çekimlere başladık, heyecanlı. 1996’da olaylı geçen Trabzonspor – Fenerbahçe maçı vardır, Kazım’da o maça gidip, çıkan olaylardan çok etkilenmiş. Çekime o sahnelerle başladık. şimdi trabzon sahneleri çekiliyor şu an. Sonrs Avrupa dönemini kaydedip İstanbul’a döneceğiz, üniversite dönemini çekmek için. Aslında bir otobiyografi değil ama onun hayatının döneminde geçen dört ayrı hikaye var. Kıyamet Çiçeği aslında bir romandı, sonradan senaryolaştırıldı. Dört hikaye de çok sağlam, filmde hepsi aynı anda akıyor ve hepsi birbirine teğet geçiyor sonunda.
Kazım Koyuncu’nun hayatına çalışırken neler yaptın? Bu arada benziyormuşsun, onu da fark etmiş olduk.
Saçlarımı yeni kestirdim, çünkü hapisten çıktığı döneme dair çekimler yapılıyor şu an. Saçlarının uzun olduğu yerler için özel yaptırılan peruklar kullanılacak.
İntikam dizindeki son rolün sana tarz olarak çok yakıştı. Gece hayatında seninle karşılaştığım zaman da seni hep şık görüyorum.
Diziden önce de önem verirdim giydiklerime ama çok şık şeyler giymeyi pek düşünmezdim. Ama tabi İntikam’da Hafize Çeliktürk’le çalışmaya başlayınca daha büyük bir keyifle giyinir oldum.
Taşımak da önemli ama, çok yakışıyor sana giydiklerin.
Teşekkürler, benim de hoşuma gidiyor. Bir de göz önündeyiz, dikkat etmek gerekiyor böyle şeylere.
Alışverişini kendin mi yapıyorsun?
Evet, kendim hallederim.
İnternetten mi?
Hayır, dolaştığım yerlerde gözüme çarpan parçaları toplarım. Üzerime nasıl olacağını denemek istiyorum çünkü.
İntikam sona erdi, film çekimlerini ve tiyatro sezonunu bitirir bitirmez tatil için ne yapmayı planlıyorsun?
Her sene yapmayı sevdiğim Londra seyahatim olacak. Yeni oyunlar görmek ve sevdiğim oyuncularla buluşmak beni dinlendirir. Ardından da sakin bir yaz tatili hayalim var.
Gece eğlenceleri hayatında çok yer kaplamıyor galiba?
Çok değil. Arkadaşlarımla yiyeceğim keyifli bir akşam yemeği benim için daha önemli.
Arkadaşların sanat çevresi sanat adamları mıdır? Tiyatrocular daha çok birbirleriyle yaşıyorlarmış gibi geliyor bana.
Bizde de öyle bir şeyler paylaşılacak, yeni oyunlar konuşulacaksa toplanıp sürekli tiyatro üzerine konuşuluyor. Ama arkadaşlarımın taamı tiyatrocu diyemem. Çok geniş bir çevrem vardır, her biriyle paylaşım aynı.
Sahneye koyacağın oyunu nasıl seçiyorsun?
Beni ifade ediyor olması önemli. Kenter Tiyatrosu’ndaki 15 senelik eğitimin ardından bir tiyatro kurdum. Katil Joe’yu oynuyoruz şu an. Katil Joe, tamamen bir sistem eleştirisi. Televizyonu, kapitalizmin getirdiği bu baskının insan üzerindeki etkisini öne çıkartan bir oyun. Benim de bu konuyla ilgili bir derdim var. Bir sezonda 100 gece çıkıp o oyunu oynayacaksam, her çıktığım gece söylediğim şeylerin taze olması, söylenmeye değer olması gerekiyor. Ben sanatın çok evrensel olduğunu düşünüyorum.
Dizi ile tiyatroyu aynı anda yapmak zor olmuştur tabi?
Olmaz mı, hem benim hem diğer oyuncu arkadaşlarımın dizisi olunca üç saatlik uykularla dönen günlerimiz geçti. Ama yapmazsaydım, o senaryo benim sehpamda kalsaydı rahatsız olurdum. Dolayısıyla biraz beni zorladı ama çok iyi oldu. Ben fotoğraf verebilen bir oyuncu değilim. O bakışma sahnelerinde o yüzden sürekli bir aksiyon yapıyorum. Dolayısıyla benim oynayacağım rollerde ona göre olmalı.
Dizilerin en zor tarafı birbirine uzun uzun bakma sahneleri sanırım. Sence?
Kesinlikle haklısın. Aslında İntikam’da bana çok öyle sahne yazmasalar da son bölümde yaptılar.
Yeni dizin nasıl bir şey olmalı? Komedi oynasan keşke. Hoş bu zamana kadar hep öyleydi diyebilirsin ama önceden senin çocuk hallerini izlerken şimdi karşımızda tam bir salon beyefendisi var. Eminim farklı olacaktır rolleri yorumlaman.
Temiz yüzlü ama sokak serserisi durumu fena olmazdı belki. İntikam’da da denediğimiz gibi dövüş sahneleri olan, aksiyonu bol ama başka bir dünyası da olan bir dizi geçiyor içimden. İki hayatı olan bir adamın hikayesini isterim. Görünürde temiz yüzlü bir üniversite öğrencisi ama aslında annesini kaybettiği için geceleri bambaşka bir hale bürünen bir karakter, fena olmazdı.
Milyon dolarlık bir filmde yer alsan bunun Hollywood yapımı vurdulu kırdılı bir aksiyon mu olmasını isterdin yoksa Avrupa Sineması’nın 1700’lerde geçen bir dönem filmi mi?
Kesinlikle bir dönem filmini tercih ederim. Derinlikli ve tarihi karakterler herzaman ilgimi çekmiştir.
Kendine biçtiğin en iyi rol ne olurdu? İçinde kalan- oynamak istediğin bir rol var mı?
Dosteyevski romanlarınından bir kahraman oynamak isterdim. Aklımda bununla ilgili de bir proje var. İlgilenenlere duyurulur. 🙂
Sporla aran nasıl, günün en modası slim bir vücudun var, Tanrı vergisi mi alın teri mi?
Avantajlı bir bünyem var diyebiliriz. Pekçok insanın tersine yorgunluk ve düzensiz çalışma saatleri bende kilo kaybına neden olur. Ama control herzaman elimdedir. Bir oyuncu olarak bedenim üzerindeki hakimiyetimden memnunum.
Popüler dünyaya alıştın mı? Artık her adımın haber olabilecek nitelikte.
Popülerlik benim işimin bir parçası. Işimi iyi yapmak için yola çıkan bir oyuncuyum. Bu tiyatroda da, sinemada da, televizyonda da hep böyle oldu. Birileri takdir ediyor ve konuşuyorsa bundan memnun olurum.
Evliliğinin seni şöhreti yakalaman yüzünden bittiği söylentilerine ne diyorsun?
Popülerlik ve şöhreti henüz 24 yaşındayken ‘’Kampüsistan’’ı ve 28 yaşında ‘’Emret Komutanım‘’ı çekerken de yaşamıştım. O tarihte de işlerim ve hayatım haber niteliği taşıyordu. İnsanlar bu tür cümleler kurmayı seviyor. Duygularımı ve işimin getirilerini birbirine karıştırmamayı genç yaşta deneyimlemiş ve yaşamış bir adamım.
FOTOĞRAFLAR LARA SAYILGAN/STUDIOPLUS
MODA EDİTÖRÜ ALEXANDER KOKOSKERIYA/OBEX
ADAM ENGİN HEPİLERİ
RÖPORTAJ OBEN BUDAK/OBEX
SAÇ ve MAKYAJ UĞUR KIRAL
MODA EDİTÖRÜ ASİSTANI FULYA ALAN
FOTOĞRAF ASİSTANI ERMAN İŞTAHLI/STUDIOPLUS
FOTOĞRAF POST PRODÜKSİYON CEM YURTSEVER
