ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ’IN BAŞARI MESELESİ
Son dönemin en gözde starı ile tiyatro, sinema, televizyon arasında geçen hayatını, eğlence anlayışını ve saçlarındaki akları konuştuk… Günlerin verdiği yorgunluğu karşılayamayan bedenimin error verdiği bir gece, tam 17 saat uyuduktan sonra sabah müthiş enerjik bir şekilde çekim yeri olan Park Hyatt Regency’nin kral dairesine girdim. Müthiş uzun bir uykunun ardından yeni dönemin en star oyuncularından biri ile çekim yapmak biraz riskli geldi tabi. Yeni nesil starların bir kısmı dünya görgüsü çok geniş rahat insanlar olsa da hiç çekemdiğim bir kısmı da “Ben oldum” düşüncelerine boğulmaktan kendini toplayamıyor. O güzel uykuyu umarım bir takım egolarla mahvetmem inşallah diye etrafa bakınırken soyunma odasından çıktı Şükrü Özyıldız. Çoğu insanda o saatlerde pek bulunmayacak bir gülümsemeyle selamlaştıktan sonra tanımaya çalıştım kendisini. Öyle ya şu dönemin en popüler isimlerinden. Şeref Meselesi’nde ailenin efendi avukat adayı oğlunu canlandırırken bir de Özcan Deniz’in yönettiği Sevimli Tehlikeli filminin başrolünde. Çok yakında seslendirme yaparken de görürüz onu, jön sesiyle konuşması söylediği her şeyi dinletiyor. Konuşma sırasında öğreniyorum ki İzmirli zaten kendisi. Bunu baştan bilseydim, hiç de gerilmezdim…
Röportaj Oben Budak
Bu ara yaşamla nasıl başa çıkıyorsun. Yeni çıkan filmin için bir kapak çekimi yaptık, buradan koşa koşa tiyatro oyununa gideceksin, bir de dizi var derken aklını kaçırmamak için izlediğin bir yol var mı?
Aklım çoktan kaçtı. İhtiyacım olduğunda geri çağırıyorum. Fazla takmıyorum bir şeyleri hatta hiçbir şeyi… İşimi yapabilmek için kalbime ihtiyacım var. Onu sağlam tutmaya çalışıyorum. Nasıl olduğunu sorma; çünkü ona da pekiyi bakamıyorum bu ara.
(sol)ceket, pantolon ve yelek VAKKORAMA, gömlek NETWORK, (sağ) kazak QUE, pantolon Tween, gömlek Gap, ayakkabı ACNE/V2K, saat FERRE
Tiyatro nasıl başladı, yaptıkların arasında en zoru o olduğu için tiyatrodan başlamak istedim.
Audition yapıldı, seçildim. Zorluğu konusunda hem fikir değilim. Sahneye çıktığın zaman ki duygu, bilinç başka hiçbir yerde olmuyor insanda. O yüzden zor gibi duran durum senin için heyecanlı bir deneyime dönüşüyor.
Şeref Meselesi nasıl gidiyor, en yakışıklı erkekler en güzel kızlar aynı diziye toplanmış gibi…
Uzaktan öyle gözüküyor değil mi (gülüyor.) Şeref Meselesi hem bizim için hem de seyirci için iyi gidiyor. Hikaye en heyecanlı döneminde. Biz de sette en keyifli zamanlarımızı yaşıyoruz. En azından diğer arkadaşlarımız için öyle. Ben Sevimli Tehlikeli’nin çalışmaları ve tiyatromdan dolayı sahnem bitti mi volta; ama hissediyorum iyiyiz.
yelek VAKKORAMA, gömlek NETWORK
Dizide en yakın olduğun isim kim? Çekim sıranı beklerken kiminle eğleniyorsun sette ?
Kerem (Bursin), Şükran (Ovalı), Ali Balcı. Onlar yoksa zaman hızlı akmıyor valla..
Güzel kadınlara yıllarca yapılan eziyet şimdi güzel adamlara yapılmaya başlandı, güzel ama hepsi o kadar işte laflarının altından nasıl kalkıyorsun, baş etmek zor olmalı.
Zor bir şey yok aslında. Nasıl baktığınla alakalı her şey. İltifat ediyor insanlar. Sağ olsunlar. İltifat kabul etme kısmı birazı sıkıntılı; çünkü en basitinden hala bana “yakışıklısın” dendiğinde utanıyorum. İnsanlar da sürekli bunu söylüyorlar. Ben de sürekli utanıyorum.
Erasmus öğrencisi olarak gittiğin Portekiz’de kafes dövüşü yapmışsın, o günleri çok merak ettim? biraz bahseder misin nereden geldi bu merak?
Beni küçük yaşlarda babam yazdırmış bu spora çocuk enerjisini atsın diye. Oradan başlayan serüven biraz büyüdü. Portekiz Avrupa’nın jiujitsu yeri. Benim de asıl dalım o. Zaten muay thai ve jiujitsu tekniğim iyiydi. İdmanlara katıldım. Kombinasyonları pratik edince “Neden denemeyeyim” dedim. Denedim. İyiki de yapmışım.
(sol ) tişört QUE, pantolon H&M, saat FERRE, (sağ) ceket BOGLIOLI/BRANDROOM, tişört H&M, saat KENNETH COLE NY
Kafes dövüşüne çeken şey ne, bir spor olarak mı bakılıyor yoksa bir iki adam döveyim de rahatliim kafası mı?
Bu da bir spor. Lütfen. Kuralları olan ve çok ciddi disiplin isteyen konsantrasyonu çok yüksek bir spor.
Saçlarında beyazlar var, bu yaşta nasıl olur, hayat yüzünden mi kalıtsal bir durum mu?
Kalıtsal. Babamın saçları o lisedeyken beyazlamış; ama bembeyaz. Beyaz saçlı prens gibi gezdi en fırlama yıllarını. Ben hala o kadar beyazlatamadım. Seviyorum onları.
Yaşın gereği eğlenceye düşkün olman gerekiyor ama pek ortalarda göremiyoruz seni, gece hayatını sevmiyor musun yoksa gizli yerler mi tercih ediliyor?
En mutlu olduğum yer evim. Evimi istediğimde sinema salonuna çeviriyorum. İstediğimde kulübe. Ne zaman dışarı çıksam kameralar bir şeyler oluyor. Magazinsel biri olmamama rağmen öyle gibi gözükmek istemiyorum.
(sol) yelek VAKKORAMA, gömlek NETWORK, (sağ) kazak QUE, pantolon Tween, gömlek Gap, ayakkabı ACNE/V2K, saat FERRE
Filminiz hakkında Bolywood filmlerine benzediğine dair eleştirilere ne diyorsunuz. Hint filmleri artıık bizim ülkede yükselişe geçti bu yüzden bu eleştiriyi kötü olarak algılamadım ben.
Bollywood filmlerine benzemiyor aslında. Fragmandan öyle hissedildiğini düşünüyorum.
Filmdeki gibi her şeyi düzeltsin diye Tanrı’dan bir şey dilemişliğin var mı?
Çocukluğumdan beri dileğim oyuncu olmaktı. Her şey düzelsin diye değil; ama en büyük isteğimi gerçekleştirdiği için Tanrı’ya teşekkür ediyorum.
Ne oldu da filmde dublörün yapacağı her şeyi kendin yapmak istedin? Anahtarı içeride kalan arkadaşının 3. kattaki evine tırmanma ya da ağaçta mahsur kalan kediyi kurtarma gibi kahramanlıkların var mıdır gerçek hayatta?
İstemedim. Kendini tehlikeye atmıyorsun; ama dublör senin yerine tehlikeye atılıyor. Bu da bana çok saygısızca geliyor. Senin hayatın değerli de, onun ki değil mi? O yüzden sete dublör geldiğinde utandım ve kendimi kötü hissettim. Özcan’la hafif bir tartışmamız da oldu. Kendim oynamak istedim. O da tabii tedirgin oldu, bana bir şey olmasından korkuyordu. Çok da yoğun bir programımız vardı. Benimki, rolümü kimseye emanet etmeme özverisi, biraz da insani açıdan bir hamle.
(sol ) tişört QUE, pantolon H&M, saat FERRE
Giyim konusunda takım elbiseler papyonlar fraklarla aran nasıl, bu yaşlarda daha spor giyinmekten hoşlanır ya insan. Ama sana çok yakışıyor orası ayrı.
Teşekkür ederim. Rahat, spor giyinmeyi seviyorum. Tabii her şey yerine göre; takım elbise giyip, papyon da taktığım oluyor.
Kıyafet alışverişini kendin mi yaparsın?
Zevkliyimdir. Son zamanlarda vakit bulamıyorum o nedenle olanlarla idare ediyorum; ama kıyafet alışverişimi kendim yapıyorum.
En çok ne satın almışsındır?
Sanırım dolabımda çoraptan çok tişörtüm var. Deri montlarım dolabımın vazgeçilmez parçaları.
Peki, her şey bu kadardı.
Çok ama çok teşekkürler.
FOTOĞRAFLAR LARA SAYILGAN/STUDIOPLUS
MODA EDİTÖRÜ ALEXANDER KOKOSKERIYA/OBEX
ADAM ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ
RÖPORTAJ OBEN BUDAK/OBEX
SAÇ MAKYAJ UĞUR KIRAL
MODA EDİTÖRÜ ASİSTANI EMİR KAYNAK/OBEX
FOTOĞRAF ASİSTANI ERMAN İŞTAHLI/STUDIOPLUS
FOTOĞRAF POST PRODÜKSİYON CEM YURTSEVER
PARK HYATT OTEL’ine teşekkür ederiz.
