IKSV FİLM FESTİVALİ’NDEN 5 SEÇME FİLM

By  |  0 Comments

BABADAN OĞULA

the-place-beyond-the-pines-ryan-gosling1

Evet, kesinlikle festivalin en popüler filmlerinden biri, çünkü hem Ryan Gosling hem Bradley Cooper hem de Eva Mendes oynuyor. Günahlar babadan oğula geçtiğinde trajedi kaçınılmazdır mantığıyla yola çıkılan filmde yeni doğan bebeğine bakabilmek için banka soygunu yapan bir motosikletçinin hikayesine tanık oluyoruz. Parlak kadrolu, yüksek bütçeli, heyecanla beklenen bu dramatik gerilim, babalar ve oğulların, hırsızlar ve polislerin, kahramanlar ve kötü adamların, intikam ve pişmanlığın kesiştiği bir dünyayı gözler önüne seriyor.

BİR VAMPİR HİKÂYESİ

byzantium-gemma-arterton
Neil Jordan sinema klasikleri arasına giren kült filmi Vampirle Görüşme´den on yedi yıl sonra yeniden tanıdık konulara geri dönüyor ve bu kez anne-kız vampirlerin hikâyesini anlatıyor. Gizemli Clara ve Eleanor vahşice işlenmiş bir cinayetin ardından kaçarak harap bir kıyı kasabasına sığınır. Beş parasızdırlar. Clara çaresizlikten fahişelik yapmaya başlar. Bu sırada ebediyen okul çağında kalakalmış kızı Eleanor, ona hakkındaki gerçekleri soran, nazik Frank´le tanışır. Vakit geçmeden küçük, huzurlu balıkçı köyü ölümlerle sarsılmaya başlar. İki yüz yıllık bir süreyi kapsayan Bir Vampir Hikâyesi, bol kanlı, melankolik atmosferiyle izleyiciyi etkileyen gotik bir dönem filmi ve aynı zamanda şık ve çağdaş bir gerilim.

SİLİKON GELİN

the_mechanical_bride_2
“Yapay aşk”a insani olduğu kadar ilginç bir açı da kazandıran, kışkırtıcı, ufuk açıcı, garip ve seksi bir film Silikon Gelin. Bu şaşırtıcı ve sürükleyici belgesel, sinema ve televizyondaki bilindik fembot (dişi robot) sahnelerine de uğrayarak bilimkurgunun sınırlarından, gerçek benzeri silikon aşk bebeklerine ve insansı robotlara, bu yapay arkadaş dünyasının sanatsal yapısına dek uzanıyor. Cinsellik, teknoloji ve ölüm imajına bu mizahi ve zekice bakış, “şişme kadınları” değil, yapay kadını ve ardındaki fikri, endüstriyi, bilimi, kültürü ve etiği mercek altına alıyor.

EYVAH! OH BOY!

oh boy
Etrafınızdaki herkesin tuhaf olduğunu düşünüp, ardından sorunun sizde olduğu hissine kapıldınız mı hiç? Tıpkı Niko gibi… Berlinli Niko iki yıl önce hukuk fakültesini bırakmış, hayatın akışına göre yaşamaktadır. Kaderciliğinin sonuçları acı olur: Kız arkadaşı tarafından terk edilir, babası harçlığını keser, eski sınıf arkadaşı Julika onu iyice sarsar. Bu arada şehrin kahve stoku da tükenmektedir. Goodbye, Lenin´in yardımcı yönetmeni olan, reklam ve müzik filmleri yönetmeni Jan Ole Gerster´in bu ilk uzun metrajlı filmi, melankoli ile mizah arasında gidip gelen tatlı bir kent hikâyesi.

ÖLÜMÜN ALFABESİ THE ABCS OF DETH

abcs-of-death-5
Yirmi altı yönetmen. Yirmi altı farklı ölüm. Toronto´da ilk gösterimi yapılan bu çılgın film, on beş ülkeyi kapsayan prodüksiyonu ve dünyaca ünlü yeteneklerin yönettiği bölümleriyle toplama filmlerin belki de en iddialısı. Her bölümü, kendilerine alfabenin bir harfi verilen farklı bir yönetmen tarafından çekilmiş. Yönetmenlerden daha sonra o harfle başlayan bir kelime seçerek ölümlü bir hikâye anlatmaları istenmiş. Kışkırtıcı, şok edici, komik ve son derece sinir bozucu bu film vücut boşlukları, kanlı çimenler, katil nesneler ve dünyanın sonu arasında dolanan modern bir korku çeşitlemesi.

Related Images:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *