KASIMDA NEW YORK…
Yazı : Bihter Ayyıldız
Kasım ayı başında özel bir davete katılmak üzere New York’taydım. Yapmak istediğim o kadar çok şey vardı ki. Hepsi 4 güne nasıl sığacak diye düşünürken, hepsini hatta daha fazlasını yaptım. Sergiler, yemekler, davetler, müze gezileri, alışveriş yaptım. Hatta spaya ve kuaföre bile zamanım oldu. Tüm bunlar nasıl mı oldu? Buyrunuz.
Benim gibi vintage ve tasarım butikleri sevenler ve iki arada bir derede de olsa kendini şımartmak isteyenler için, Soho’da çok merkezi olan ve New York’daki tek Türk Hamamı’na sahip olan Trump Soho, harika bir seçim. Hamam fikri de Çırağan Sarayı’nın Hamanı’nı görüp hayran kalan Ivanka Trump’dan çıkmış. Kadın eli değen şey bir fark yaratıyor tezim de bunu öğrendikten sonra doğrulanmış oldu.
Şanslıysanız, güneşli New York günlerinde, Soho’da öğlen yemeği için, Cipriani’nin kaldırım üzerine çıkarılmış dört beş masadan birinde yemek yiyebilirsiniz. Bellini’nizi yudumlarken bir yandan da Soho’nun şahsına münhasır kitlesinin defilesini izlemek de yemeğin anime kısmı.
Öğlen yemeği için bir diğer önerim Al Pacino’nun sahibi olduğu Locanda Verde. Greenwich Otel’in girişinde olan restaurant’ta yemek yedikten sonra, kahvenizi otelin lobisinden geçilen kış bahçesinde içmenizi öneririm. Ya da şampanyanızı.
Moma ve Metropolitan müzelerini gezecekler için 2 müze arası en iyi öğlen yemeği seçeneği, New York’un hızı ve hareketinden uzaklaşmanın, New York’un göbeğinde gerçekleştirilebileceği yegane yerlerden biri olan Central Park’daki Sarabeth’s.
Günü Fifth Avenue civarlarında geçirip, akşama kendinizi resetlemek için en iyi adres, Plaza Otel’in lobi barı. Bir kahveye 25 Dolar vermenin dayanılmaz hafifliğinin yanı sıra, bir Hermes Butik’de dahi, göremeyeceğiniz kadar Kelly ve Birkin modelini incelemek için de bu gayet makul bir fiyat bence.
Akşam yemeği için önerilerimin başında Del Frisco’s, Morimoto, Gramercy Tavern ve ABC Kitchen var.
Del Frisco’s lüks bir ‘steak house’. Istakoz ‘dan cobe beef’e zengin menüsü ve şık ambiyansının yanı sıra, yaklaşık 3 metrelik tek parça camlardan, gökdelenleri izlemek yemeğin anime kısmı.
Michelin yıldzılı Japon şef Morimoto Masaharu’nun ismini taşıyan Morimoto, Japon mutfağının en sofistike örneklerini tatmanın yanında, Japon tasarımcı Tadao Ando’nun Zen felsefesini baz alarak tasarladığı sıra dışı dekoruyla, kendinizi paralel bir evrende hissetmenizi sağlıyor. Chelsea’deki restaurant’ın kapısı yarım ay şeklinde ve kırmızı devasal perdeleriyle sanki terk edilmiş bir bina havası veriyor. Bu perdenin ardına geçtiğinizdeyse Alice Harikalar diyarında modunda bir ortam sizi bekliyor.
Beyazın hakim olduğu minimal dekorun en dikkat çekici ayrıntıları arasında binlerce su dolu plastik şişeden yapılmış bir duvar var mesela.
2 katlı restaurant’ın üst katındaki açık mutfakta çalışan şefleri izlemek yemeğin anime kısmı.
New York’a gidip de görmeden dönmemeniz gerek 4 sergi, Moma’daki Matisse, Metropolitan’daki Kimono ve Metropolitan Anna Wintour Center’daki Death Becomes Her, Brooklyn müzesindeki Killer Heels.
New York’da gece
Bir zamanlar çok popüler olan Standard oteldeki Le Bain, taşra diskosu moduna bağlamış. Büyük hayal kırıklığı. Andre Saraiva’nın işlettiği Le Baron şu an New York’un en sofistike ve sınırsız eğlencelerinin yaşandığı adres.
Latin müziği ve danslarıyla egzotik bir gece geçirmek için New York’un en eski Latin club’larından biri olan Copacabbana’dan ayakkabılarınız elinizde çıkmaya hazır olun.
Yok ben bir drink alıp, New York’a tepeden bakmak istiyorum diyorsanız o zaman Peninsula’nın roof top’ındaki terasında şampanyanızı yudumlarken, kendinizi yıldızlara yakın hissedin. Bu arada bu terasta müzik güzel ama ortam sakin ama asansörle çıkarken sanki New York’un en çılgın partisi yukarıdaymışçasına iyi müzik çalıyor hem de bangır bangır. Yani asansörde birkaç kez inip çıkarak da partilenebilir. En azından ben partileyebilirim.
Pratik bilgiler . Hem de çok.
Eğer siz de benim gibi uzun uçuşlarda konfor arıyor ama tonlarca para ödemek istemiyorsanız. Türk Hava Yolları’nın Business ve ekonomi arasında oluşturduğu Comfort Class’ı deneyin.
Her zaman seyahatlerini dakika dakika planlayan biri olarak, gideceğim tüm restaurant’ların rezervasyonunu www.opentable.com üzerinden önceden yaptırdım. Bu sitenin güzel yanı rezervasyonları ücretsiz ve kredi kartı numarası vermeden yapabilmeniz. Bu sitede tüm restaurant’ların müsaitliklerini ve menülerini inceleyebiliyorsunuz.
Hatta rezervasyonunuz yaklaştığından size maille hatırlatma bile yapıyorlar. Kısacası ücretsiz bir ‘concierge’ servisine sahip oluyorsunuz.
New York’daki taksi bulma derdindense ‘Uber’ ile kurtuldum. Uber’in uygulamasını iphone’uma indirdim. Uber’in birbirinden farklı lüks araba seçenekleri var. Ve siz telefonunuzdaki uygulamadan taksi talep ettiğinizde, size en yakın olan taksinin bilgisi geliyor. Ve 3-5 dakika arası bir zamanda özel şoförlü arabanız sizi alıp, istediğiniz yere götürüyor. Çok havalı bir durum. Normal taksinin yarısından fazla bir farkla lüks bir hizmet almak çok havalı.
Eğer New York’a gittiğinizde bir IPhone 6 alma hayaliniz varsa, azim ve sabır sizinle olmalı. Çünkü Fifth Avenue’deki Apple mağazası, talebi karşılayabilmek için, özel bir sistem kurmuş. Kapıda niye geldiğiniz sorulduğunda, IPhone 6 almak istiyorsanız sizi bu kuyruğa yönlendiriyorlar ve saatler sürecek bekleyişiniz başlıyor. 24 saat açık olmasına rağmen kuyruk hiç bitmiyor. Ama Soho’daki mağazada şansınız daha fazla olabilir. Orayı da atlamayın derim.Matisse sergisine gidecekseniz, yoğun talepten dolayı beklememek için önceden bilet alın. Nike Air Max için sakın Nike Town’a gitmeyin. Sadece birkaç modelleri var. Foot Looker’larda daha çok model bulabilirsiniz.
Kadınlara özel notlar
Türkiye’de bulunmayan ve Amerika’da dahi nadir bulunan parfüm ve kozmetik ürünleri arıyorsanız. Empire State’in Hintli kapıcısı bütün adresleri biliyor. Macy’s ve Sephora’da çalışanlardan daha çok yardımı dokundu kendisinin. Hatta onu görürseniz benim için öpün.
Son olarak, eğer kuaföre gitmek istiyorsanız dikkat edin benim fönlü ve atkuyruğu yapılmış saçımı topuza çevirmek için taktıkları iki firketeye 75 Dolar verdim. Olsun canım, sefam olsun modundaysanız gidin sadece.
