MODERN ROMANTİK : TAMER ÇOĞAL

Alexander: Türk ve İtalyan erkeklerin stil ve modaya bakışı açısından ortak ve zıt noktaları neler?

Tamer: Ortak noktaların en başında maskülen imaj geliyor. Jilet gibi dediğimiz baştan aşağıya şık bir görünüm bence her iki toplum erkeklerinde de en çok kabul görülen stil. Bir diğer nokta ise ünlüleri (başta futbolcular olmak üzere) rol model olarak kabul edip onlardan ziyadesiyle etkilenilmeleri. Her iki toplumda da bir rol model seçip onun gibi olma çabası stil anlamında ciddi bir etki yaratıyor. Ayrıldıkları hususlara bakılırsa; Türk erkekleri modaya daha önem verip gerekirse bu konuda stillerini de tamamen değiştirirken, İtalyan erkeklerinin stillerine daha bağlı kalmaları ve moda olan herşeyi daha çok detaylarda ve aksesuarlarda kullanmaları özelikle sokaklardan rahatça tespit edilebilir…

Alexander: Fırsatın olsaydı dünyada kimin için ve nasıl bir tasarım yapardın?

Tamer: Hiç şüphesiz ki dünyanın gelmiş geçmiş en stil sahibi insanlarından biri olan Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Ataturk’e tasarım yapmak çok isterdim. Kendisinin bana ciddi anlamda ilham veren, Dolmabahçe Sarayı’nın bahçesinde çekilmiş çorap ve altında sandalet giydiği bir pozu vardır. İşte o fotoğraftaki günlük ve şık kıyafetini kendi yorumumla tekrar tasarlamak ve kendisinin üzerinde görmek çok isterdim.

Alexander: Türkiyedeki moda ve hazır giyim sektörünü gelecekte nerede görüyorsun? Diyelim ki 5 sene sonra?

Tamer: Bu soruya şu an için yanıt vermek çok zor. Ekonomik dalgalanmaların olduğu zor bir süreç yaşanıyor ve bunun ne kadar süreceği konusunda maalesef ön göremiyoruz. Bu kaygı da yeni tasarımcıların, sektöre girmeyi düşünen tüm girişimcilerin bir geri adım atmasına neden oluyor. Minimalizmden maksimalizme geniş bir yelpazede özellikle erkek giyime de ciddi anlamda yer veren daha çok tasarımcının belli bir atılım yapmasını, yabancı markalarında bu bağlamda Türk pazarında yer almasını umuyorum. Ayrıca Nordic tasarımların da ülkemizde kabul görüleceği düşüncesindeyim.