COOL PEOPLE | ECE ÇELEBİOĞLU
Kimsin ve ne iş yapıyorsun?
İnsanları, kedileri bir de domatesi çok seven İstanbul doğumlu bir Oğlağım. (Yükselen Kova)
Lifestyle konular, müzik sektörü, eğlence hayatı başta olmak üzere marka, kişi, projelere dijital ve geleneksel mecralarda iletişim danışmanlığı ve proje üretimi ve/ya koordinatörlüğü yapıyorum. (Markalarla/İsimlerle/mekanlarla doğru hedef kitleye ulaşmalarını sağlayabilecek sosyal medya ağırlıklı proje üretimi, kişilerle projeleri biraraya getirmek gibi )
Bu soruları cevaplarken benim lugatımdaki “cool” un , “cool’luk” yakıştırmasının verdiği hafif uzaklık hissinden çok, daha sıcak ve samimi renklerde ve tonlarda olan şeyler olduğunu farkettim.
Çocukluğundan hatırladığın en sevdiğin obje nedir? (kıyafet-oyuncak vb.)
Ajda Pekkan’ın konserine gitmiştim, Neden nasıl bilmiyorum sahneye çıkıp çiçek vermiştim. Ertesi gün posta kutusunda oyuncak bir bebek vardı bana gelen. Ajda konserinde çiçek verdin diye teşekkür için yollamış demişti annemler. Adını Keltoş koymuştum. En net hatırladığım oyuncağım o. Kıyafet olarak da hep Bağdat Caddesi’ndeki Ece mağazasından alışveriş yapardık. Düğmelerinde Ece yazıyor diye çok severdim ordan aldığımız her şeyi. Bir de dedemin elleriyle yaptığı dansözlüğüm. J
Aldığın en pahalı parça hangisi?
Comme des Garçons Black’ten aldığım çok kalın bir kumaştan şalvar.
Dolabındaki en cool parça?
Hatice Gökçe’den aldığım tüm aksesuarlar (bence onları defileleri için hazırlıyor ve benden başka bu kadar meraklısı yok J ) (karga kafasını andıran, arkasında tüyleri olan siyah şapkam, deri bantlı çift camlı güneş gözlüğüm, keçe ve upuzun saç örgüsü şeklinde hem boyna hem kafaya dolanan şey gibi J )
Sadece bir markadan giyiniyor olsan hangisini tercih ederdin? Neden?
Ümit Ünal. Çünkü renklerini, her yerinden sallınıveren kumaş parçalarını, verdiği teatral hissi çok seviyorum. (yine de asla sadece bir markadan giyinemezdim çünkü çok sıkıcı )
( Del Pozo, Oysho ve Yargıcı da love mark’larımda en üst sırada)
İstanbul’un en cool mekanı?
Of aşşırı zor bir soru. Çünkü hep değişiyor. İstanbul hiç durmuyor ki. İstanbul’da stabil “en” diye bir şey olması imkansıza yakın bence.
Şans verilseydi İstanbul’un hangi semtini baştan yaratmak isterdin?
Kesinlikle İstiklal Caddesi’ni bir elden geçirmek isterdim.
Evinin dekorasyonundaki en sevdiğin obje?
Budapeşte’den aldığım el oyması Kaplan motifli ahşap sapanım.
İlham aldığın stil sahibi biri var mı? Kim ve neden?
Tek bir kişi/isim yok. Stil insanın sadece üzerine giydiği şeyler demek değil bence, en klişe tanımla “bir yaşam biçimi”. Bir sayfayı çevirirken gözüme takılan bir desen bir elbisenin hayaline ya da doğada karşılaştığım bir renk bisikletimin rengine dönüşebiliyor mesela. Bunların hepsi ilham verici şeyler. Bir kelime, bir film, bir şarkı, bir meyve, bir mahalle.
Modayı ve trendleri mesafemi koruyarak takip ediyorum. Tektipleştiren şeylerin hiç birisi hoşuma gitmiyor ya da sadece moda olduğu için sorgulamadan insanların üzerine yerleşiveren gözlük, pantalon, ayakkabılar vs. çok itici geliyor.
Bugüne kadar en zevk aldığın mekan/party/şehir ve nedeni?
Mekan: Berlin MichelBerger Oteli
Bir de İzmir Efes’te Skydiving yapmayı o kadar çok seviyorum ki o kadar olur J Yakında tandem master ünvanı alan tek insan olacağım hocalardan J
Şehir: Deniz kokulu olan şehirlerin hepsinden çok zevk alıyorum.
Parti: Yılın Cadılar Bayramı zamanı düzenlediğimiz Gulyabani Bayramı (geçen sene 3.sünü düzenledik, çok eğlendiğim ve insanların yaratıcılıklarına her seferinde de daha da hayretle heyecanlandığım kostümlü bir parti)