HATİCE GÖKÇE DER Kİ: ‘ERKEKLER DE YAPAR!’

By  |  0 Comments

HATİCE GÖKÇE

BUNDAN tam 12 yıl önce erkek giyim sektöründe bir moda tasarımcısı olarak kendime daha önce var olmayan bir oyun alanı yaratmaya girişmişim. Yolunda yürüyeceğim bir isim arayışında değildim zaten yoktu da. Zorlu yola girerken kolay olmayacağını kestirebiliyordum. Hazırlıklıydım da. Ancak süresinden emin değildim. Büyük bir inançla sadece işimi yaptım. Yıllarca “neden erkek giyim?” sorusu hep biraz da alaycı gülümsemelerin eşliğinde soruldu. Anlaşılan çok akılcı bulunmuyordu. Ama benim gördüğümü göremedikleri de kesindi. Bu seçim içgüdüsel bir tercihti. Doğuştan gelen ve irademizden bağımsız olarak hareket edilmesine yol açan hiçbir davranış, yani içgüdü nasıl yönetilemezse ben de akılcı sorulara mantıklı cevaplar veremedim. Yani sezgilerimle hareket ettim. Bu tutkuyu veren doğanın, tanrının her ne ad verirsek verelim bir bildiği vardı. Bu iş için yaratıldığımı düşünüyorum. Bu önüne geçilemez içgüdümün beni getirdiği bugünkü noktada edindiğim deneyime paha biçemem.

HATİCE GÖKÇE

Uzun yılları takip eden zorlukların neden bize (ben ve Zehra) denk geldiğini hep kendime sordum. Bir yanlış yoktu ama her şey çok ağır ilerliyordu. Sonra suçluyu buldum. Sürekli geri giden gezegenler. Şakası bir yana deneyim ancak bu zorlukların doğurduğu bilgiyle ve bunun dönüştürülmesi ile kazanılıyor. Bu kadar zorlu deneyimin kazandırdığı şeyin özgünlük olduğunu biliyorum. Ve bunun meyvesi ise çok kıymetli bir mücevher. En özel ve güzel yerde.

Genel bir bakışla ifade edersek, tasarımcılar ister kadın ister erkek olsun, “kadınlara” tasarım yapmayı daha çok sevdikleri için erkek koleksiyonları hakkında düşünmekten ve tasarlamaktan uzak kalmış görünüyorlar. Bunun sebebi, erkek giyimini sadece fiziksel olarak tanımlamayı tercih etmeleri olabilir. Erkekler için tasarlarken tasarımı daha zihinsel bir amaç ve işlem olarak görmeyi denemek gerekiyor. Bu düşünceden yola çıkarak erkeklerin ne istedikleri ve bunu nasıl almak istedikleri konusundaki vizyonumu yeniden tanımlama yoluna gittim. Türkiye’deki erkekler için tasarım yapmaya çalışırken onları tanımanın şart olduğu gerçeği ile karşı karşıya kaldığımda bunun yolunun ne olduğunu düşündüm. Ölçü sistemi olmayan bir ülkede moda yapmaya çalışıyoruz. Doğru yolu empati kurmakta buldum. Onlar için tasarlamanın ve sadakatlerini kazanmanın yolu benim için “empati” idi.

Erkeklerin ne istediği ve bunu nasıl almak istediği konusundaki vizyonumu yeniden tanımlarken şahit olduğum şey; erkek giyim trendlerini belirleyenlerin ne yazık ki sokaktaki erkeklerin olmadığıydı. Oysa sokaktaki erkeğe ihtiyacımız vardı ve onun kendine has bir stili olmalıydı.

Geçmişten bugüne erkek giyimi, gelenek, özgüvensizlik ve artan sosyal baskıyla şekillenmiş. Erkek modası Türkiye’de bu manada oldukça yavaş ilerlemiş. İlerlediğimizi de söyleyemeyiz. Çünkü hala Avrupa’dan ithal görüntüler eşliğinde modayı takip ediyor ve aktarıyoruz.

Sadece biçim ve stil önermenin dışında tabuları yıktırabilenin kazanacağı açık. Erkekler yılların kendilerine verdiği bu emniyet duygusundan arınıp kendilerini yeniden tanımlamalı. Çünkü erkekler verilmiş tanımları kabul etmediği sürece kendisi olmaya başlayacak. Bu, erkekler için önemli bir süreç. İnanıyorum ki yazmaya başladığım bu blogda bunun güzel bir örneği olacak.

Metroseksüel, überseksüel, retroseksüel gibi kavramların ortaya atılması boşuna değildi. Dünya literatürüne girmiş bu kavramlar artık erkeklerin yeniden keşfedildiği bir yüzyılda olduğumuzun işaretlerini taşıyor. Bütün disiplinler erkeğin farkına vardı. Artık erkeklere daha farklı yaklaşılması gerektiğinde hemfikir oldular.

Bütün olumlu gelişmelerin yanında, cilt bakımı ve estetik yaptıran erkeklerin sayısının her geçen gün artması buna bir işaret. Evin dekorasyonu ve mobilyaları ile daha ilgililer. Alışveriş yapıyorlar. Kanun koyucuların bile dikkatinden kaçmıyorlar. Öyle ki erkekler eşlerine tanınan haklardan yararlanabiliyorlar. Mesela eşleri gibi hamilelik izni alabiliyorlar. Bütün bunlar yan yana geldiğinde erkeklerin dünyası derinden etkileniyor ve değişiyor. Kadınlar kendi geleceklerini şekillendirmeyi nasıl başardılarsa erkeklerin de kendi geleceklerini şekillendirmek için güçleri var. Bunu da erkekler yapacak! Erkek modasını yeniden var edecek şey basit ancak sıra dışı girişimle olacak.

Related Images:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *