IRON LADY ÖZGE ULUSOY

By  |  0 Comments

1

SUPERMODEL Özge Ulusoy’dan her şey olur; model, oyuncu, sunucu, televizyoncu, showgirl… Hatta erkek bile!

cerceveli mayıs kapak

Röportaj : Oben Budak 

Röportajını yaptığım kişilerin genelde arkadaşım olmasından dolayı sıcak bir sohbet çıkıyor, ben de çok memnunum. Sonuçta daha rahat konuştuğun için röportaj da ona göre daha güzel oluyor. Ama bu sefer de giriş yazısında zorlanıyor insan, arkadaşına ne yazacağını şaşırıyor. Özge Ulusoy röportajı çözümlerken işte bu duygular içindeydim. Hayatımda tanıdığım en melek kalpli insanlardan biri olduğunu vurgulamam lazım ama röportajımın okul yıllıklarındaki yazılara dönmesini istemiyorum. Bu piyasanın borsadan aşağı kalmadan sürekli dalgalanan ruh hali haritasında ilk tanıdığım gün ne ise sonrasında da o olan nadir kişilerden. Şöhretinin giderek artması onun daha mütevazı bir hale bürünmesine sebep oluyor ya işte o kısım cidden inanılmaz.  Hayatındaki her şey doğru orantıyla çoğalırken kişiliğinin dirhem değişmemesi onun ne kadar özel olduğunu kanıtlıyor bence. Bu tertemiz kalbin bu kadar güzel ve başarılı olması bence şaşılacak bir şey değil….

2

Moda dünyasıyla yolun ilk nasıl kesişti? 
Aslında modayla ilgilenmeye başlamam, kıyafetlere ilgi duyma huyum annemden geliyor tabii. Annem çok alışveriş yapan, modayı takip eden, giyinmeyi seven zevkli bir kadın. Beni de giydirmeyi severdi, deneme kabininin önünde kucağında bir sürü kıyafetle oturan bir kızdım. İyi gözükmenin önemli bir şey olduğunu küçük yaşta farkına vardım. Sonra 2001 yılında ablam Elite Model Look’a katılmam için ısrar etti. O zamanlar idealist bir balerindim, çok ilgilenmedim ama yaz tatiline geldiği için deneyeyim bakalım dedim. Yarışmaya girip üçüncü olunca mankenlik yapabileceğime karar verdim. Üniversitedeki son yılımdı, dizimden bir sakatlık yaşadığım için baleyi de bırakmak zorundaydım. Baleyi bırakınca da hem modellik yaptım tekrar üniversite sınavına girdim. Sakatlanmama rağmen konservatuarı bitirdim ama baleyi bırakma kararı aldığım için Yeditepe Üniversitesi Sanat Yönetimi bölümüne girdim. O zamanlar çok yeni bir bölümdü, sanat kurumları işletmeciliği ve küratörlük üzerine bir eğitim aldım. O bölümü tercih edişimin nedeni de hep sanatla iç içe oldum. Fizik – kimya gibi eğilimlerim olmadı. İleride bununla ilgili bir şeyler yapmak istiyorum. Kendi sanat galerimi açmayı çok istiyorum. Şu an pek vakit kalmıyor ama belirli bir yaştan sonra o tarafa eğileceğim.

Üniversite döneminde okulun en havalı kızı mıydın yoksa zayıflığı nedeniyle dalga geçilen safinaz modeli mi? 
Hayır maalesef havalı değildim. bacakları biraz kalın gözüksün diye kot pantolonun içine pijama giyerdim. Benim en yakın arkadaşım okulun en güzel kızıydı, ben onun yanındaki çirkin kızdım, hep öyle bir ikili vardır ya okullarda. Üniversite bire kadar çıkma teklifi eden bile olmadı.

Kafasını taşlara vuran çok kişi var o zaman desene? 
Facebook’tan konuşuyoruz bazen eski okul arkadaşlarımla, “Bilseydik böyle mi olurdu” diye takılanlar oluyor. İçimdeki cevheri görememişler (gülüyor)

Ne değişti de güzelleşmeye başladın? 
Üniversite döneminde biraz kendime bakmaya başladım sanırım. Bale eğitimi alırken inek bir öğrenciydim. 100 yerine 95 alınca ağlayan kızlardandım. Bütün hayatım bale stüdyosunda geçiyordu.  Solist dans ettiğim için ortaokul-lisede sosyal hayatım olamadı benim. Gerçekten kafasında sadece bale olan bir kızdım. Tozluklarla geziyordum sürekli okulda.

Sakatlanmasan balerin olarak mı kariyer yapacaktın? 
Evet olabilirdi. Diz kapağım çıktı benim. Geri dönebilirdim tabii ama bende garip bir fobi oluşturdu.

3

Modelliğe başladığın ilk dönemlerde yurtdışı hayalin var mıydı? 
İlk başladığım dönemlerde İtalya’dan Woman ajanstan Türkiye’ye bir ekip geldiğinde beni istediler ama üniversite vardı gidemedim. Yaşım da küçüktü cesaret edememiş de olabilirim. Hayatımı burada kurmak istedim ve sonucundan da çok memnunum. Bu ülkeye ve sevdiklerime çok bağlıyım.

Şu an boş gününü bulmak çok zor, sürekli bir koşturma içindesin. Takip edebiliyor musun kendini? 
Ben genelde herkesin bir dönemi olduğuna inanıyorum. Eğer bir dizi oyuncusu olsaydım o sezon bittikten sonra bir sezon kendimi nadasa bırakabilirdim ama televizyonda Özge Ulusoy olarak iş yapıyorum. Kendimi oynuyorum, bana sunulmuş bir rolü değil. Dışarıdan bakılınca her yerde Özge Ulusoy varmış gibi geliyor ama aslında daha ne teklifler oluyor kabul etmediğim. Bu benim bir dönemim, ne kadar uzun süre tutabilirsem bu da benim başarımı gösterecek zaten. Umarım uzun süre başarı grafiği yukarıya tırmanan biri olabilirim.

Dizi işine de çok girmiyorsun ya, bu akıllıca bir karar bence.
Benim televizyon işlerim hep ard arda oldu. Survivor’a katıldım, sonra Yok Böyle Dans, şimdi de Bugün Ne Giysem. Üst üste geldiği ve hepsi de güzel projeler olduğu için yer almak istedim.

Peki Survivor’a giderken başına geleceklerden ne kadar haberdardın? Hiç korkmaz mı insan? 
Korkmadım aslında. Başıma gelebilecek zorlukları kestirememiştim aslında. Hep içimden diyordum ki bizi o kadar zorlamazlar! Hatta Acun’la ilk toplantıda “Dişimi fırçalayabilecek miyim” diye sormuştum.

Ne cevap verdi? 
“Düşünecek başka sıkıntıların olacak” dedi ve ben o an kalakaldım. Orada biraz jetonum düştü.

Program süresince fırçalamadın mı peki? 
Fırçalamadım, 5 hafta sonra ödül kazanana kadar fırçalamadım. Onu bırak ben tuvalet olacağını da düşünmüştüm. Bizi ünlü diye götürüyorlar herhalde bunu düşünürler demiştim ama olmadı.

Yarışma senin için bitince biraz tatil yapmak istedin mi o diyarlarda? 
Sadece iki gün kaldım, biraz kendimi toparladım ve dönmek istedim. Ailemi çok özlemiştim. O garip bir duygu, uzun süre kimseyle kontak kuramayınca zor gelmişti.

Bu yoğunluğu bir kenara atmak için neler yapıyorsun? 
Genelde haftada bir gün boşum oluyor. Onu da bol bol uyuyarak, evde vakit geçirerek harcıyorum. Dün mesela iki aydır ilk boş günümdü, ne yapacağımı şaşırdım. Biri bana “Şuraya gidiyoruz” demeyince şaşırıyorum artık. Dinlenmek adına pazarlarımı boş bırakmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımla güzel bir kahvaltı, akşam annemlerle bir balıkçı ziyareti, öyle geçiyor.

Boş günlerini bile kendini bakmaya harcıyorsan zor işmiş seninki. 
Aynen öyle çünkü benim enstrümanım yüzüm, bedenim, saçım. Nasıl bir piyanist piyanosuna iyi bakıyorsa, benim de öyle bir durumum var. Çekimlerden eve geldiğimde yarım saat sürüyor kremlerimi sürmem. İnsanlar cildin ne güzel diyor ama her şeyin bir nedeni var.

En temel güzellik formüllerini sıralasan? 
Makyajla uyumam, uykumu iyi alırım, çok su içerim, spor yaparım, iyi beslenirim. Yoksa kolay bir şey değil iyi bir yüze ve saça sahip olmak.

Modelliğin en zor kısmı ne? 
Kendine bakmak! Yeni başlayan model arkadaşlarıma da hep bunu söylüyorum, model eğer disiplinsiz olursa bir iki sene gider ondan sonra hiçbir şey yapamaz. Zamanında gideceği yerde olması lazım. Uykusunu almış olması lazım. Modellik yapmak genel anlamda düşünüldüğü gibi iki kere yürüyüp bitmiyor. Sabah çok erken saatte provaya gidip akşam defile saatine kadar çalışıyoruz.

4

Ve biliyorum sen hep bir yere ilk gidenlerden oluyorsun. 
Hayatımda hiç bir yere geç kalmadım. Çok hızlı hazırlanan bir kadınım. Hayatımda kimseyi bekletmedim. Son moda haftası döneminde bir defilenin kulisinde sadece Sema Şimşek ve ben vardım mesela. Herkesten önce gidip bekledik diğerlerinin gelmesini.

Seninle kız kıza eğlenilmeye gittiğinde kız arkadaşların ilginin tamamen sende olmasına sorun çıkarıyorlar mı? 
Yok hiç olmuyor. Çok yakın 3 tane kız arkadaşım var, hiç de öyle bir şey olmadı. Çoğu zaman bu durumu dalga konusu yapıyorlar. “Aaa adama bak Özge’yi görünce ağzı açık kaldı” diye dalga geçiyorlar sadece. Egoların çarpıştığı arkadaşlıklarım yok. Nadirdir egomu gösterdiğim yerler. Ego bazen lazım oluyor kendine. Kendini sevmekle egosantrik olmak arasında bir fark var.

Peki bugün erkek oluyorsun adamintown.com için. Hayatında da keşke erkek olsaydım dediğin anlar oluyor mu? 
Oluyor tabi. Genelde magazinle alakalı böyle dileklerim oluyor. Erkek olsaydım böyle yazmazlardı dediğim oluyor tabii. Ama magazinel konular hakkında şikayet etmeye hakım yok. Göz önünde bir hayat yaşıyorsan insanlar senin hayatını merak ediyor, magazinciler de işlerini yapıyor. Ama kadın olmak çok güzel bir şey. Ben bir de süslü bir kadın olduğum için hiç istemezdim, sürekli pantolon gömlek nereye kadar?

Erkeksi bulduğun tarafların var mı? 
Sesim, başka da yok (gülüyor.)

Komiksin bir de, çok gülüyorum ben sana. 
Evet ama ekrana bu durumu yansıtmak biraz zor. Daha çok Alt-Üst Muhabbetler’de bu yüzümü yansıtmıştım. Özel hayatımda beni arkadaşlarımın sevme nedenlerinin başında komik olmam geliyor olabilir. İnsanlar çok şaşırıyorlar. Erkek arkadaşlarım bile ilk tanıştıklarında şaşırıyorlar. Dışarıdan naif, çıtkırıldım bir model gibi dursam da bir anda masada espriler yapıp ortamı güldüren bir kız çıkınca şoka giriyor insan da.

Ağır olmayı da beceriyorsun ama… 
İlk tanıştığımda biraz soğuğum aslında. Mesafem vardır genelde. Bazen Twitter’da bile yazıyorlar, bilmem nerede Özge’yi gördük, suratımıza bile bakmadı diye. Tanıdıkça sevilen biriyim sanırım. Zaten tanışır tanışmaz insanlarla iç içe olmayı sevmiyorum. Bırak biraz buzdolabı sansınlar.

İlişkin hakkında konuşmadın değil mi hiç? 
Hayır konuşmadım, çok yeni zaten. Birbirimizi tanıyoruz sadece. İyi anlaşıyoruz, güzel vakit geçitiyoruz, inşallah her şey böyle güzel gider.

FOTOĞRAFLAR LARA SAYILGAN/STUDIOPLUS

MODA EDİTÖRÜ ALEXANDER KOKOSKERIYA

MODEL ÖZGE ULUSOY

MAKYAJ BURÇİN GÖKSU

SAÇ PINAR YÜRÜYEN

MODA EDİTÖRÜ ASİSTANI AZİZ AKÇAKIL

FOTOĞRAF ASİSTANI EMRAH İŞTAHLI/STUDIOPLUS

FOTOĞRAF VE VİDEO POST PRODÜKSİYON CEM YURTSEVER

Related Images:

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *