İÇİMDE KALANLAR VOL. 23
Yazı : Oben Budak
Fotoğraflar : Gökhan Alışkan
Ülke coğrafyası o kadar uygun ki duyguların içimizde kalmasına, her an her şey içimizde patlayabilir. Çünkü insanların kendi işlerine bakmaktan daha önemli bir işleri var, o da başkalarının işine burnunu sokmak! Bayılıyoruz karışmaya, laf atmaya, mutsuz etmeye. Her muhabbette dinsel konular ağzımızdan düşmez maşallah ama, o kitaplar dedikodu için ne der, hasetlik için kaç puan kırar, kimse umursamaz nedense. İşimize gelen şeyleri alır, diğerlerini def ederiz.
Cadılar Bayramı geçti mesela. Çok şükür bundan 7-8 yıl önceki gibi saçma tepkiler almıyor bu kutlama. İnsanların eğlenmek için hayattan bir gün daha çaldıkları tatlı bir gün olarak kabul etmektense, kıyafet değiştirecek cesareti ya da uygun partiyi bulamayan b*klamaya başlıyor. Sinir bozuyorlar mı, evet. Hani sinek küçüktür ama mide bulandırır hesabı kısa süreli can sıkıyorlar. Ama sonrası yine düzlük.
Bu Cadılar Bayramı öncesi New York’taydım. Kostüm mağazalarını bir bir gezip gece için en uygun kıyafeti almalıyum diye düşünürken bir mağazadaki İsa kostümüyle gözgöze geliverdim. Evet dedim, Halloween denen şey en tuhaf kostüme bürünmek ise İsa olmak uzay derinliğinde. Aldım geldim kostümü de peruğu da. Sınırdan geçince, Türkiye’ye girince benim 70 dolarlık kostümün ağırlığı arttı, mana kazandı. Görenler, duyanlar giymememi, sorun çıkabileceğini söylemeye başladı. Ne olacak yahu, kostüm alt tarafı diyemedim bile, çünkü artık Türkiye’deydim. Adamlar kendi peygamberlerinin kostümünü yapmış satıyor ama sen onu alıp giyemiyorsun. Neden, çünkü Türkiye’de alem ne der?
İsa olamayınca evdeki matador kıyafetime bürünüp yine de eğlenmeyi becerdim ama içimde kalan onlarca şeye bir yenisini eklemiş oldum. Evet, o kıyafeti giysem bana söylenmeyen söz bırakmayacak insanlar vardı tabi ama üç beş tane denyo için içeri attığımız duyguların dışa vurumu nasıl olacak peki. Sabrede sabrede peygamber sabrına mı ulaşacağız. Yoksa birileri bulaşmasın diye korka korka yaşayanlardan mı? Bu sorunun cevabını merak ediyorum.