ROMANTIC GANGSTER : ALİ AKSÖZ

Hakikaten dediğin gibi fantastik bir dizi çekilse mi artık bizde de? Ya da boyun posun, tam bir Amerikan beyefendisi tavırlarınla sen mi gidip onların diyarında oynasan?

İkisine de evet (gülüyor), ben gider oynarım, canıma minnet ama bizim mitolojimizden beslenen yaratıcı ve kaliteli bir işi yapmak da isterim. Bunun için habitatın uygun olması şart elbette. O noktaya gelirsek, artık herhalde ilk bana uğrarlar, bence öyle yapmalılar. Zira onlar uğramazsa bu işi yine ben yaparım gibime geliyor.

Herkese kitap Vakfı’nın sözcülerinden birisin, kitap okumanın eksikliğini hissettiğin insanlar mı seni bu yola soktu yoksa 🙂

Beni ne tetikledi inan hatırlamıyorum ama hep böyle dertlerim vardı, sürdürülebilir enerjiyi yaymak, doğayı ve hayvanları korumak, insanlığı ileriye götürecek şeyleri kovalamak, bilimsel ve sanatsal eğitimi desteklemek, kadın hakları ve eşitlik, hür ve barış içinde yaşayan insanlık ve çocuklar başta olmak üzere herkese kitap okumayı sevdirmek. Okur gibi yapanların sayısının arttığını, gerçekten okuyanların sayısının azaldığını gözlemlediğimde karşıma çıktı Bülent abi ve Herkese Kitap Vakfı. Sadece var olan, kabuktan müteşekkil girişimlerden değiller, gerçekten çalışkan ve yaratıcı insanlardan oluşan, çok aktif ve değişim getirebilen bir vakıf olduğu için hemen iki bulmaca parçası gibi yerleştik vakıfla birbirimize. Şimdi orada danışma kurulu üyesiyim ve çocuklar için projeler geliştiriyoruz, yüzlerce okula on binlerce kitap gönderiyoruz.

Aktivitelerin bir tek kitap üzerine değil, bildiğin aktivistsin sen…

Sadece bununla kısıtlı değil tabii, TÜRSAK Vakfı’nın da Kurucular Kurulu üyeliği yapıyorum, bir yandan da TOHUM Otizm derneğine elimden geldiğince destek vermeye gayret ediyorum. Bunlardan başka Kocaeli Genç Fikirler Derneği adında, kimseden ekstra bir destek almadan harika işler yapan bir grup gence yapabildiğim kadarıyla danışmanlık yapmaya çalışıyorum. Yine WWF, BJWT, Wildlife SOS, HAYTAP, Haçiko gibi yerli ve yabancı organizasyonlara da destek verme uğraşı içindeyim.

Gerçek bilginin peşinden gitme konusuna devam mı? Oturup dünyevi şeyler üzerinde düşünmememiz için akıl oyunlarıyla baş etmemiz gerekiyor bir de, kendini nasıl koruyorsun?

Her zaman. O arayış bitecek bir şey değil benim için. Çünkü çoğunluğun aksine, ben TEK bir gerçek bilgi olduğunu düşünmüyorum. Bilgiden bilgiye geçmek veyahut aynı anda yaşamın farklı yüzlerindeki bilgileri aramak da var işin içinde.
Akıl oyunlarından korumuyorum aslında kendimi, ben oyun severim. Hatta belki beni tanımlayan tek kelime seçmek gerekse büyük ihtimalle “Oyuncu” kelimesini seçerdim. Geriye baktığımda Oyun’un bin bir yüzüne bulaşmışım. Bu yüzden numaralar, oyunlar bana dokunmuyor, reddedecek gücüm hep vardı, kabul ettiğimde her oyunu oynayabilecek cesaretim ve becerim de. Ama hepsinin ötesinde bir kendini korumadan bahsedersek, yarım içerde, yarım da dışarda kalır benim, her şeye bir kol uzaklığından bakarım, yerimi ondan sonra ayarlarım. Bir de dürüstlük meselesi var tabii, ben dürüst bir insanım, dürüst insanları severim ve bizi zihni manipülasyonlardan akıl ve akıl eğitimi kadar dürüstlüğün de koruduğunu düşünürüm. Dürüst bireyler olabiliriz bence, olmalıyız. Toplumumuza, dünya toplumlarına, canlılara bunu borçluyuz.

Yurtdışı maceralarından sana en çok şeyi katan ülke hangisidir?

Zor soru, fantastik ülkelere de gittim ama herhalde her türlü fantastik öğenin yaşanabileceği potansiyeli ve oradaki maceramın doğasının farklı olmasından ötürü Amerika Birleşik Devletleri diyeceğim. Başka bir kıtada, dünyanın en tepesindeki şehirde, tek başıma hayat kurma maceram diğerlerini sollar sanırım.